21. yy Türkiye’ sinin Göç Sorunu
ve Fırsatlar
Dünya tarihinde nadir görülen bir göçmen ve
sığınmacı dalgası ile karşı karşıyayız. Bu durumdan en çok etkilenen ülkeler
arasında Türkiye yer almaktadır.
Ülkemizde resmi kayıtlara göre Suriyeli
göçmen sayısı 2 milyon 733 bin 784, 26, geçici barınma merkezinde kalan
Suriyeli sayısı ise sadece 282 bin 815 olarak açıklanmaktadır. Büyük çoğunluğun
karışık olarak şehirlere dağıldığı ve kontrolsüz bir yapının devam ettiği
görülmektedir. Kayıt altında olmayanlarla birlikte bu sayının çok daha
yukarılarda olduğu değerlendirilebilir. Bu nüfus, bazen insanlık onuruna
yakışmayan şartlarda yaşamakta, hatta suça karışma gibi bazı toplumsal sorunlar
kapıda kendini göstermektedir.
İşsizlik oranı Aralık 2015’ te % 10,8’ e yükselerek,
3 milyon 204 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Sektörlere göre bakıldığında son yıllarda
hamle yapılan inşaat vb. sektörlerin yerinde saydığını, yeni bir istihdam
alanının oluşturulamadığı da gözlenmektedir.
Tarihimizde yeni Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluş
temelinde yer alan “Tarıma dayalı sanayi” kalkınma hamlesi gibi güzel bir örnek
durmaktadır. Karadeniz bölgesinde çay üreterek, Eskişehir ve Konya ovasında
şeker pancarı ve nihayetinde Konya Şeker Fabrikası ile 20. Yüzyılın başlarında
uygulanan ve üretime dönüşen başarılı olmuş bir model önümüzde durmaktadır.
Buna benzer dokuma fabrikaları, sonradan tekstil konusunda hamleleri
sayabiliriz. Mevcut nüfus kaçırdığımız
sanayi ve devamında bilgi toplumu hamlesini kovalarken, bu ülkenin tarıma
dayalı sanayi için hammadde üretimine ihtiyacı vardır.
İşte tam bu noktada GAP (Güneydoğu Anadolu projesi)
devreye girmelidir. Gelen bu nüfusu gerek bölgenin demografik yapısını kontrol
altına almak, gerekse Cumhuriyet
döneminde yapıldığı gibi üretim alanı sağlayarak bir parçamız olmalarını
sağlamak uygun olacaktır. Kalacak yer ve üretim yapılacak arazi misafirlerin yurt
edinmelerini sağlayacaktır. Bu durum umut aşılayarak onların aidiyet
duygularını pekiştirecektir. Üstelik iklim ve coğrafya alıştıkları bir yaşam
çevresi sağladığından kolaylıkla uyum sağlayabilecekleri düşünülebilir. GAP
bölgesinde sanayi alanında kullanılabilecek tarım mamulleri üretilirken, bir
yandan hayvancılık ve ülkenin diğer kalkınma hamleleri için yeni fırsatlar
sunacaktır. Ayrıca projenin fon çalışması AB projeleri ve fonlarından
karşılanabilir. Bunun yanında çocuklar için
hızlı bir eğitim reformu düşünülmelidir. Başarılı olduğu takdirde sınırın diğer
tarafını da etki altına alarak bölgeye kalıcı barış ve istikrar getirilmesini
sağlama olasılığı yüksektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder