23 Mart 2016 Çarşamba

21. yy Türkiye’ sinin Göç Sorunu ve Fırsatlar

21. yy Türkiye’  sinin Göç Sorunu ve Fırsatlar

Dünya tarihinde nadir görülen bir göçmen ve sığınmacı dalgası ile karşı karşıyayız. Bu durumdan en çok etkilenen ülkeler arasında Türkiye yer almaktadır.
Ülkemizde resmi kayıtlara göre Suriyeli göçmen sayısı 2 milyon 733 bin 784, 26, geçici barınma merkezinde kalan Suriyeli sayısı ise sadece 282 bin 815 olarak açıklanmaktadır. Büyük çoğunluğun karışık olarak şehirlere dağıldığı ve kontrolsüz bir yapının devam ettiği görülmektedir. Kayıt altında olmayanlarla birlikte bu sayının çok daha yukarılarda olduğu değerlendirilebilir. Bu nüfus, bazen insanlık onuruna yakışmayan şartlarda yaşamakta, hatta suça karışma gibi bazı toplumsal sorunlar kapıda kendini göstermektedir.

İşsizlik oranı Aralık 2015’ te % 10,8’ e yükselerek, 3 milyon 204 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Sektörlere göre bakıldığında son yıllarda hamle yapılan inşaat vb. sektörlerin yerinde saydığını, yeni bir istihdam alanının oluşturulamadığı da gözlenmektedir.
Tarihimizde yeni Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluş temelinde yer alan  “Tarıma dayalı sanayi” kalkınma hamlesi gibi güzel bir örnek durmaktadır. Karadeniz bölgesinde çay üreterek, Eskişehir ve Konya ovasında şeker pancarı ve nihayetinde Konya Şeker Fabrikası ile 20. Yüzyılın başlarında uygulanan ve üretime dönüşen başarılı olmuş bir model önümüzde durmaktadır. Buna benzer dokuma fabrikaları, sonradan tekstil konusunda hamleleri sayabiliriz.  Mevcut nüfus kaçırdığımız sanayi ve devamında bilgi toplumu hamlesini kovalarken, bu ülkenin tarıma dayalı sanayi için hammadde üretimine ihtiyacı vardır.

İşte tam bu noktada GAP (Güneydoğu Anadolu projesi) devreye girmelidir. Gelen bu nüfusu gerek bölgenin demografik yapısını kontrol altına almak,  gerekse Cumhuriyet döneminde yapıldığı gibi üretim alanı sağlayarak bir parçamız olmalarını sağlamak uygun olacaktır. Kalacak yer ve üretim yapılacak arazi misafirlerin yurt edinmelerini sağlayacaktır. Bu durum umut aşılayarak onların aidiyet duygularını pekiştirecektir. Üstelik iklim ve coğrafya alıştıkları bir yaşam çevresi sağladığından kolaylıkla uyum sağlayabilecekleri düşünülebilir. GAP bölgesinde sanayi alanında kullanılabilecek tarım mamulleri üretilirken, bir yandan hayvancılık ve ülkenin diğer kalkınma hamleleri için yeni fırsatlar sunacaktır. Ayrıca projenin fon çalışması AB projeleri ve fonlarından karşılanabilir. Bunun yanında çocuklar için hızlı bir eğitim reformu düşünülmelidir. Başarılı olduğu takdirde sınırın diğer tarafını da etki altına alarak bölgeye kalıcı barış ve istikrar getirilmesini sağlama olasılığı yüksektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder